Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to sew it.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
- My mother gave me her sewing machine.
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
Gömleğime bir düğme diker misin?
- Would you sew a button on my shirt?
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
- Mom was busy with her sewing.
You are very good at sewing.
- Du bist sehr gut im Nähen.
There's not enough light in this room for sewing.
- In diesem Raum ist es nicht hell genug zum Nähen.