It is probable that he is ill.
- Onun hasta olması muhtemeldir.
If this text had been in Latin, it is probable that they would have already translated it.
- Bu metin Latince olsaydı, onların zaten tercüme etmesi muhtemeldi.
It's possible Tom won't attend the meeting today.
- Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir.
It is possible that he came here when he was a child.
- Onun, o çocukken buraya gelmiş olması muhtemel.
According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.
- Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.
The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
- Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
Tom will eventually do that, but probably not anytime soon.
- Tom sonunda bunu yapacak, ama muhtemelen yakın zamanda değil.
Tom will probably do that eventually.
- Tom onu muhtemelen sonunda yapacak.