I'm a fan of conservatism.
- Ben bir muhafazakârlık hayranıyım.
I'm not a fan of conservatism.
- Ben muhafazakârlıksever değilim.
They were conservative men.
- Onlar muhafazakâr insanlardı.
The union has a dominant influence on the conservative party.
- Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.