He was sent abroad as a correspondent.
- Bir muhabir olarak yurt dışına gönderildi.
The correspondent filed a report from Moscow.
- Muhabir Moskova'dan bir rapor gönderdi.
His wife screened him from reporters.
- Karısı onu muhabirlerden sakladı.
One reporter said he looked like a fierce bulldog.
- Bir muhabir, onun azgın bir bulldog köpeğine benzediğini söyledi.