Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
- The actor was on the stage for most of the play.
Geçen yazın büyük bölümünde Boston'daydım.
- I was in Boston most of last summer.
Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
- In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
- My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
- There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
- Most young adults enjoy going out at night.
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
- Most snakes on this island are harmless.
Bugün pek çok okul kapalı.
- Most schools are closed today.
Bilhassa matematikten nefret ediyorum.
- I hate math most of all.
Fakat bilhassa onun adının ne olduğunu merak ediyordu.
- But most of all he wondered what her name was.
Birçoğu okuyamıyordu ya da yazamıyordu.
- Most were unable to read or write.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
Bugün pek çok okul kapalı.
- Most schools are closed today.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
Çoğu takımyıldızı adlarını verdikleri yaratıklara ve karakterlere benzemez.
- Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after.
O, son derece nazik bir komşudur.
- She is a most gracious neighbor.
En fazla 20 dolar ödeyecek.
- He will pay 20 dollars at most.
Onun en fazla 100 doları var.
- He has at most 100 dollars.
The most I can offer for the house is $150,000.
This is a most unusual specimen.
Most want the best for their children.
The majority of them are decent people.
- Most of them are decent people.
... most of the thirty thousand seats are still in good condition ...
... And yet most of the people coming here ...