Tıpkı annesine benziyor.
- He looks just like his mother.
Bu çocuğun annesi bir sunucu.
- This child's mother is an announcer.
Merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.
- Justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.
Benim ana dilim İspanyolca'dır.
- My mother tongue is Spanish.
Sevgili anneciğim, neden çok üzgünsün?
- Dear mother, why art thou so sad?
Hâlâ anneme ana diyorum.
- I still call my mother Mama.
Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
- Mama, is it okay if I go swimming?
Çocuklar Tom'a anasının kuzusu dediler.
- The children called Tom a mama's boy.
Onun oğlu bir ana kuzusu. O her zaman onunla olmak zorunda.
- Her son is a mama's boy. He has to be with her all the time.
Woah, that chick in the bikini is a real momma!.
I need to talk to momma, before I buy the car.
My momma's so great, she bakes me cookies every week.
In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
When should I stop feeding my dog puppy food?
- Köpeğimi köpek mamasıyla beslemekten ne zaman vazgeçmeliyim?
What brand of dog food do you feed your dog?
- Köpeğini hangi marka köpek maması ile besliyorsun?
Tom asked Mary where she wanted him to put the bag of dog food.
- Tom Mary'ye onun köpek mamasını nereye koymasını istediğini sordu.
Tom says that he's never tried eating dog food.
- Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.