Benimle kavga etmek için bir bahane buldu.
- Il a trouvé un prétexte pour se battre avec moi.
Ayrılışınızı benim yüzümden geciktirmeyin.
- Ne retardez pas votre départ à cause de moi.
Benden iyi yazıyorsun.
- Tu écris mieux que moi.
Benden gerçeği aramamı talep edebilirler ama onu mutlaka bulmamı isteyemezler.
- On doit exiger de moi que je cherche la vérité, mais non que je la trouve.
Kimse benimle konuşmadı.
- Personne n'a parlé avec moi.
Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.
- Arrête de jouer au chat et à la souris avec moi et donne-moi les nouvelles.
Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.
- Arrête de jouer au chat et à la souris avec moi et donne-moi les nouvelles.
Benimle kavga etmek için bir bahane buldu.
- Il a trouvé un prétexte pour se battre avec moi.