Kör bir insanla alay etmek acımasızcadır.
- It is cruel to mock a blind man.
O moda kölelerinin yüzeyselliği ile alay ediyordu.
- She was mocking the superficiality of fashion slaves.
Çabalarımla alay etti.
- He mocked my efforts.
Sonuç olarak, o teknik olarak doğru bir şey alır ama esasen o bir taklittir.
- As a result, he gets something which technically is correct, but in its essence is just a mockery.
Taklit aptalların yiyeceğidir.
- Mockery is the food of fools.
Çocuk, korkak olduğu için, arkadaşıyla alay etti.
- The boy mocked his friend for being a coward.
Tom Mary ile başarısızlığı için alay etti.
- Tom mocked Mary for her failure.
He got a B in his History mock, but improved to an A in the exam.