Biraz anlamak yanlış anlamaktan daha iyidir.
- Better to understand a little than to misunderstand.
Bir yanlış anlaşılma olduğu görülüyor.
- It seems that there was a misunderstanding.
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
- How did this misunderstanding ever arise?
Sen yanlış anlaşılansın.
- You're misunderstood.
Sen yazdıklarımı yanlış yorumladın.
- You misinterpreted what I wrote.
İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir.
- Statistics are easy to misinterpret.
Bu bir yanlış anlamaydı.
- That was a misinterpretation.
Yaptıklarımı yanlış anladın.
- You misinterpreted my actions.
Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
- Anything that can be misunderstood will be.
O sizi yanlış anlamış olabilir.
- He may have misunderstood you.