Yaşam büyük bir ızdırap.
- Life is a great misery.
Onun acısı yalnızca gösteriş içindi.
- Her misery was only for show.
Acı ve üzüntü savaşa eşlik eder.
- Misery and sorrow accompany war.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Ne mutluluk ne de sefalet sonsuza dek sürmez.
- Neither happiness nor misery last forever.