I am thankful for rain.
- Yağmur için minnettarım.
Being deeply thankful, he tried to express his thanks.
- Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
What do you have to be grateful for?
- Ne için minnettar olmak zorundasın?
What do I have to be grateful for?
- Ne için minnettar olmak zorundayım?
I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
I'm grateful for the invitation.
- Ben, davet için minnettarım.
I am much obliged to you for your kindness.
- Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
I'd be much obliged if you could give me a lift into town.
- Beni kasabaya kadar götürebilirsen çok minnettar olurum.
He will not be beholden to special interests.
- O özel ilgilere minnettar olmayacak.
I will not be beholden to special interests.
- Ben özel ilgilere minnettar olmayacağım.
The crowd is appreciative.
- Seyirci minnettardır.
They were very appreciative.
- Onlar çok minnettardı.