minne

listen to the pronunciation of minne
Немецкий Язык - Турецкий язык
va. od. poet. ask, sevgi -sang m Ortacag Alman» edebiyatmdaki trubadur sarkilan -sänger; -singer m ask sairi; trubadur
Английский Язык - Турецкий язык

Определение minne в Английский Язык Турецкий язык словарь

love
sevmek

Cennette sevmek için bekleyebilirim. - I can wait to love in heaven.

Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden. - How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.

love
{i} sevda
love
{i} aşk

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

Sen benim hayatımın aşkısın. - You're the love of my life.

love
{i} sevgi

' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir. - 'Philosophy' is a Greek word that means the love of wisdom.

Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur. - There's nothing more expensive than love.

love
{i} tutkunluk
love
{f} sevmek, âşık olmak
love
{i} sevgili

Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum. - I love you, dear sister.

Sevgilim beni sevmiyor. - My lover doesn't love me.

love
{i} yar

Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi. - Tom asked me to help him write a love letter.

Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm. - I'd love to help you out, but I'm terribly busy.

love
(Argo) mala vurmak
love
(Argo) cinsel ilişkiye girmek
love
aşık olmak

Âşık olmak biraz zaman alır. - Falling in love takes some time.

Sana âşık olmaktan kendimi alamadım. - I couldn't help but fall in love with you.

love
(İİ.) canım
love
ile sevişmek
love
love charm aşk hus
love
(isim) aşk, sevgi, sevda, tutkunluk, sevgili, hayranlık; yar
love
Küpid
love
aşk tanrısı
love
eros
love
sevme

Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor. - No one knows if he loves her or not.

Cennette sevmek için bekleyebilirim. - I can wait to love in heaven.

love
(fiil) sevmek
Немецкий Язык - Английский Язык
love
hohe Minne
lofty love
Шведский Язык - Немецкий Язык
speicher
gedächtnis
andenken
erinnerung
jogga ditt minne
Jog Ihr Gedächtnis