Kafa mı buluyorsun benimle?
- Willst du mich verdammt nochmal auf den Arm nehmen?!
Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, ob er das für mich getan hätte.
Kendimi İngilizce olarak ifade edebildim.
- Ich konnte mich auf Englisch verständigen.
Bugün kendimi çok sağlıklı hissetmiyorum.
- Heute fühl ich mich nicht ganz gesund.
Onu duyduğuma memnun oldum.
- Es freut mich sehr, das zu hören.
Kendimi tanıtabilir miyim?
- May I introduce myself, my name is Lucas.
Mutsuz oldum fakat kendimi öldürmedim.
- I'd be unhappy, but I wouldn't kill myself.
Bunu bizzat halletmeliyim.
- I have to deal with this myself.
Tom'u bizzat görmeye gideceğim.
- I'll go and see Tom myself.
Kendi kendime Bu iyi bir fikir. dedim.
- I said to myself, That's a good idea.
Onu kendi kendime söyledim.
- I said that to myself.
Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
- I can only speak for myself.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Kendimi tanıtabilir miyim?
- May I introduce myself?
Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
- I perceive myself as my own god.
But, soft! Methinks I scent the morning air; brief let me be.
- Doch still, mich dünkt, ich wittre Morgenluft: kurz lass mich sein.