mezarlar

listen to the pronunciation of mezarlar
Турецкий язык - Английский Язык
tombs

We visit the tombs of our ancestors on this day. - Biz bu gün atalarımızın mezarlarını ziyaret ediyoruz.

The pyramids are tombs. - Piramitler mezarlardır.

Plural of tomb
mezar
grave

Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours. - Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.

After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave. - Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.

mezar
tomb

What is learned in the cradle is carried to the tomb. - Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.

When their leader died, they placed his body in a large tomb. - Liderleri öldüğünde, onun vücudunu büyük bir mezara yerleştirdiler.

mezar
{i} vault
mezar
gravestone
mezar
sepulchre
mezar
rest
mezar
burial place
mezar
sepulcher
mezar
bed
mezar
grave, tomb, sepulchre, sepulcher
mezar
burying
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение mezarlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

MEZAR
(Osmanlı Dönemi) Ziyaret yeri. Ziyaretgâh
MEZAR
(Osmanlı Dönemi) Mezar. Kabir. Ölünün gömüldüğü yer. Makber
Mezar
(Osmanlı Dönemi) TENGNA
mezar
"ziyaret yeri, ziyaret edilen yer" Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt
mezar
Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt: "Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı."- M. Ş. Esendal
mezarlar
Избранное