The only room available is a double.
- Mevcut tek oda iki kişiliktir.
The book is available in both hard and soft-cover versions.
- Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.
- Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.
He evicted the existing tenants by taking them to court for non-payment of back rent.
- Mevcut kiracıları birikmiş kira borcunu ödemedikleri için mahkemeye vererek tahliye etti.
A lot of students are present at the meeting.
- Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut.
All but Tom were present.
- Tom'un dışında herkes mevcuttu.
Two copies of the current agreement were printed and will be signed by the two sides.
- Mevcut anlaşmanın iki kopyası basıldı ve iki taraf tarafından imzalanacak.
Tom met with Mary to discuss the current financial crisis at the company.
- Tom şirkette mevcut mali krizi tartışmak üzere Mary ile bir araya geldi.
The chakras are constantly spinning. If they weren't, the physical body couldn't exist.
- Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.
This bag is not available in any store.
- Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.
That book is available in only one store.
- O kitap sadece bir mağazada mevcut.