The only room available is a double.
- Mevcut tek oda iki kişiliktir.
The book is available in both hard and soft-cover versions.
- Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.
- Bir çalışma orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını artırdığını göstermektedir.
He ignored the existing laws.
- O mevcut yasaları görmezden geldi.
Not all those students are present.
- Bütün öğrenciler mevcut değiller.
A lot of students are present at the meeting.
- Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut.
We cannot offer a further price reduction under the current circumstances.
- Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.
The current political situation is not very stable.
- Mevcut siyasi durum çok istikrarlı değil.
The chakras are constantly spinning. If they weren't, the physical body couldn't exist.
- Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.
This bag is not available in any store.
- Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.
One thing I don't like about the iPad is that you can't easily install apps that aren't available through Apple's App Store.
- iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.