The post office is in the town centre.
- Postane şehir merkezinde.
The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
- Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
The corporate headquarters is in Los Angeles.
- Şirket merkezi Los Angeles'ta.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
Tokyo, as you know, is one of the financial centers of the world.
- Tokyo, bildiğiniz gibi,dünyanın finans merkezlerinden biridir.
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
- Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
Would you please meet me at Yaesu central gate of Tokyo Station on Monday, May 10th at 3:00 p.m.?
- On Mayıs öğleden sonra üçte, pazartesi gün beni Tokyo İstasyonunun Yaesu merkez kapısında karşılar mısın?
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
Corsairfly is an airline based in Paris.
- Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur.
There is a station in the center of the city.
- Şehrin merkezinde bir istasyon var.
This road will lead you to the station and the city center.
- Bu yol seni istasyona ve şehir merkezine götürecek.
The firm has its head office in Osaka.
- Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.
In our head office, we have two meeting rooms.
- Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.