Our company's headquarters are in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
Tom was arrested and immediately taken to headquarters.
- Tom tutuklandı ve hemen merkeze götürüldü.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
The bus will take you to the center of the city.
- Otobüs seni şehir merkezine götürecek.
There's a lovely park in the centre of the town.
- Kent merkezinde güzel bir park var.
Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.
- Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.
Every beloved object is the center point of a paradise.
- Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.
The central nervous system consists of four organs.
- Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
He was transferred to the head office in Tokyo.
- O Tokyo'daki merkeze transfer edildi.
Our new head office is in Tokyo.
- Yeni merkezimiz Tokyoda'dır.
The next stop is Berlin Central Station.
- Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu
The station is in the center of the city.
- İstasyon, şehir merkezindedir.
Do you come from your hub?
- Kendi merkezinizden mi geliyorsun?
Zurich is considered to be a major financial hub.
- Zürih önemli bir finans merkezi olarak kabul edilir.
The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
Our company's base is in Tokyo.
- Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
New York is the center of the stock exchange in America.
- New York Amerika'da borsanın merkezidir.
I didn't visit the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
Our headquarters will remain in Boston.
- Genel Merkezimiz Boston'da kalacak.
Mario Draghi is the head of the European Central Bank.
- Mario Draghi, Avrupa Merkez Bankası'nın başkanıdır.
The firm has its head office in Osaka.
- Firmanın Osaka'da merkez ofisi var.
Tom lost his job when his branch of the company amalgamated with head office.
- Tom, şirketin şubesi merkez ofisi ile birleşince işini kaybetti.
I didn't visit the headquarters of Twitter.
- Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
Our headquarters will remain in Boston.
- Genel Merkezimiz Boston'da kalacak.
Our head office is in Boston.
- Bizim genel merkezimiz Boston'dadır.