Don't worry. They will be supervised.
- Sen merak etme. Başlarında nezaretçi bulunacak.
Don't worry. This won't happen again.
- Merak etme. Bu bir daha olmayacak.
I still can't help wondering what happened to Tom.
- Hala Tom'a ne olduğunu merak etmekten kendimi alamıyorum.
I can't help wondering about what Tom might be doing.
- Tom'un ne yapıyor olabileceğini merak etmemek elimde değil.
Tom couldn't help but wonder if everybody was safe.
- Tom herkesin güvende olup olmadığını merak etmekten kendini alamadı.
I can't help but wonder where Tom is.
- Tom'un nerede olduğunu merak etmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
We all wondered why she had dumped such a nice man.
- Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik.
Could it be...? Dima wondered. Did I finally get the right Al-Sayib?
- Olabilir miydi...? Dima merak etti. Sonunda doğru Al-Sayib aldım mı?
I still can't help wondering why.
- Sebebini merak etmemek hâlâ elimde değil.
I know you're probably wondering why I'm here.
- Neden burada olduğumu muhtemelen merak ettiğini biliyorum.
That's something people wonder about.
- Bu, insanların hakkında merak ettiği bir şey.