Ben karışmak istemedim.
- I didn't mean to meddle.
Diğer insanların yaşamlarına karışmamalıyız.
- Don't meddle in other people's lives.
Diğer insanların işine karışmayın.
- Don't meddle in other people's affairs.
he cut a locke of all their heare, / Which medling with their bloud and earth, he threw / Into the graue .