me (as the object of a verb or preposition)

listen to the pronunciation of me (as the object of a verb or preposition)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение me (as the object of a verb or preposition) в Английский Язык Турецкий язык словарь

myself
kendim

Mutsuz oldum fakat kendimi öldürmedim. - I'd be unhappy, but I wouldn't kill myself.

Kendimi tanıtabilir miyim? - May I introduce myself?

myself
bizzat

Tom'u bizzat görmeye gideceğim. - I'll go and see Tom myself.

Bunu bizzat halletmeliyim. - I have to deal with this myself.

myself
{z} kendim, bizzat, ben: I will come myself. Kendim geleceğim./Bizzat geleceğim. I do not regard myself as a mathematician. Kendimi
myself
kendime

Onu kendi kendime söyledim. - I said that to myself.

Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım. - I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.

myself
ben

Bu giysiyi ben kendim yaptım. - I made this clothing myself.

Ben onun hikayesine inanamıyorum. - I can't bring myself to trust his story.

myself
özüme
myself
kendimi

Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum. - I don't want to identify myself with that group.

Kendimi tanıtabilir miyim? - May I introduce myself, my name is Lucas.

myself
özüm
myself
özümü
Английский Язык - Английский Язык
myself

Later I realized that the ignorant man that day was not the chief but myself.

me (as the object of a verb or preposition)
Избранное