She is engaged in writing letters.
- O, mektupları yazmakla meşguldü.
Are you engaged for tomorrow?
- Yarın sabah meşgul müsün?
She was occupied with household work.
- Ev işleri ile meşgul oldu.
The villagers are occupied mainly with fishing.
- Köylüler özellikle balıkçılık ile meşguldürler.
She has been busy since last week.
- O, geçen haftadan beri meşgul.
My mother is busy preparing supper.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
He was so intent on money-making that he had no time to think of anything else.
- Para kazanmayla o kadar meşguldü ki başka bir şey düşünecek vakti yoktu
He's busier than Taro.
- O Taro'dan daha meşguldür.
I have been busier than the two boys.
- İki erkek çocuktan daha meşgulüm.
Her hands are full taking care of the baby.
- Onun elleri bebekle ilgilenmekle meşgul.
I have things to attend to.
- Meşgul olmam gereken işlerim var.
I'm so busy I can't attend the party.
- O kadar meşgulüm ki partiye katılamam.