Pass me the mayo please.
Aren't you the mayor?
- Aren't you the mayor?
I ordered this swimsuit from France.
- Bu mayoyu Fransa'dan sipariş ettim.
Tom tried to return the swimsuit for a larger size, but the clerk told him that wasn't allowed.
- Tom mayoyu daha büyük bir bedenle değiştirmeye çalıştı fakat tezgahtar ona izin verilmediğini söyledi.
I've never seen Tom in a bathing suit.
- Tom'u hiç mayo içinde görmedim.
She was wearing a red bathing suit.
- Kırmızı bir mayo giyiyordu.
It's pool-season from this week, isn't it? Oh yes. I've gotta go and buy a swimming suit, then.
- Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi? Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım.
Tom is a designer of swimwear.
- Tom bir mayo tasarımcısıdır.
... MR. ROMNEY: Mayo Clinic is doing it superbly well, Cleveland Clinic, others. But the right ...