Evliyim ve iki çocuğum var.
- I am married and have two children.
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
- Tom and Mary have been happily married for thirteen years.
Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.
- I was disillusioned at his married life.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.
- Lisa Lillien is married to Dan Schneider.
Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
- Be born, get married, and die; always bring money.
Bence Tom ve Mary evlenmek için çok genç.
- I think Tom and Mary are too young to get married.