mangal

Турецкий язык - Английский Язык

Определение mangal в Турецкий язык Английский Язык словарь

We had a great evening yesterday with my brothers and my friends, and the barbecue was very good, too. - Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

Tom ate some barbecued ribs. - Tom biraz mangalda kaburga yedi.

Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels. - Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.

Tom works for a company that sells charcoal. - Tom mangal kömürü satan bir şirket için çalışıyor.

mangal kömürü gibi

chary

mangal yakılmaz

No fires

bayram haftasını mangal tahtası anlamak

to misunderstand completely

Английский Язык - Английский Язык

Определение mangal в Английский Язык Английский Язык словарь: A Middle Eastern-style barbeque; A mangrove swamp; relating to a shoreline ecosystem dominated by mangrove trees, with associated mud flats; – A dense mangrove forest or swamp
mangal-kavya: Type of verse in honour of a god or goddess in Bengal. Most mangal-kavya tell how a local deity established his or her worship on earth. They are often recited at the festivals of the deities they praise. Some have become so popular that performers sing them to entertain village audiences. Many variants exist, since each singer is free to change the verses. Most are written in a simple couplet form, using earthy imagery drawn from village, field, and river

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение mangal в Турецкий язык Турецкий язык словарь: İçine kor konulan, sacdan, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık kap, korluk: "Masanın solunda küçük bir sac mangal yaz kış sürekli olarak yanardı."- S. Birsel; Köz ocağı; İçine kor konulan, sacdan, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık kap, korluk; korluk; közlük; (Osmanlı Dönemi) NARDAN; (Osmanlı Dönemi) MERZEGAN
mangal kömürü: Odun kömürü
mangal yağı: Etin yapışmaması için mangaldaki ızgaraya sürülen yağ
mangal yürekli: Korkusuz, gereğinden fazla cesur, gözünü daldan budaktan esirgemeyen, gözü pek