A crane raises heavy construction materials.
- Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
We get the materials from Malaysia.
- Malzemeleri Malezya'dan alırız.
Great care has been taken to use only the finest ingredients.
- Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
We got all the materials together.
- Bütün malzemeleri toparladık.
This material is not suitable for a dress.
- Bu malzeme bir elbise için uygun değildir.
Tom gathered his stuff and left.
- Tom malzemelerini topladı ve gitti.
Tom picked up his stuff and walked out the door.
- Tom malzemesini aldı ve kapıdan dışarı çıktı.
The king, convinced, told the tailors to prepare the outfit, but he also couldn't see this material.
- Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.
Great care has been taken to use only the finest ingredients.
- Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
They sell sporting goods.
- Onlar spor malzemeleri satıyorlar.
He is engaged in developing new materials.
- Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
We got all the materials together.
- Bütün malzemeleri toparladık.
Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
- Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
This product is both a floor polish and a dessert topping.
- Bu ürün hem bir zemin cilası hem de bir tatlı kaplama malzemesidir.
What's your favorite pizza topping?
- Favori pizza malzemen nedir?
Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.
- Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.