He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
- O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
- İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
A fiscal tightening policy is being enacted.
- Bir mali sıkma politikası yürürlüğe giriyor.
It is important for a nation to have an adequate mix of monetary and fiscal policies.
- Bir milletin para ve mali politikalarının yeterli karışımına sahip olması önemlidir
Keep track of your finances.
- Mali durumlarınızı takip edin.
Tom's expensive tastes put a strain on the family's finances.
- Tom'un pahalı zevkleri ailenin mali durumuna bir yük oluyordu.
They labored over the budget for the fiscal year 1997.
- Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.