make worse

listen to the pronunciation of make worse
Английский Язык - Турецкий язык
kötüleştir
(Fiili Deyim ) daha beter etmek
kötüleştirmek
worsen
{f} kötüleşmek

Tom'un durumu kötüleşmektedir. - Tom's condition is worsening.

make matters worse
Durumu daha da kötü hâle getirmek
worsen
{f} daha da kötü olmak
worsen
daha kötü olmak
worsen
kötüye gitmek

Tom'un durum kötüye gitmektedir. - Tom's condition is worsening.

worsen
daha kötü bir hale getirmek
worsen
kötüleştir
worsen
daha da kötüleşmek
worsen
daha da kötüleştirmek
worst
en kötü

Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü. - It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.

En kötüsü için hazırlanmalısın. - You should prepare for the worst.

make it worse
daha da kötüleştirmek
make it worse
içinden çıkılmaz hale getirmek
to make matters worse
işin daha da kötüsü, üstüne üstlük
worsen
{f} kötüleştirmek
worsen
{f} daha kötü olmak, kötüleşmek, kötüye gitmek; (hasta) kötüleşmek; daha kötü bir hale getirmek, kötüleştirmek
worsen
kötüleş/kötüleştir
worsen
{f} beter etmek
worsen
{f} gerilemek
worst
en kötü şey

Bu olabilecek en kötü şey değil. - That's not the worst thing that could happen.

Olabilecek en kötü şeyi düşünelim. - Let's consider the worst that could happen.

worst
en kötü şekilde

Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır. - Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.

worst
en kötü biçimde
worst
üstün gelmek
Английский Язык - Английский Язык
make worse
Избранное