make worse

listen to the pronunciation of make worse
Английский Язык - Турецкий язык
kötüleştir
(Fiili Deyim ) daha beter etmek
kötüleştirmek
worsen
{f} kötüleşmek

Tom'un durumu kötüleşmektedir. - Tom's condition is worsening.

make matters worse
Durumu daha da kötü hâle getirmek
worsen
{f} daha da kötü olmak
worsen
daha kötü olmak
worsen
kötüye gitmek

Tom'un durum kötüye gitmektedir. - Tom's condition is worsening.

worsen
daha kötü bir hale getirmek
worsen
kötüleştir
worsen
daha da kötüleşmek
worsen
daha da kötüleştirmek
worst
en kötü

En kötüsü için hazırlanmalısın. - You should prepare for the worst.

Tom, kendisinin en kötü düşmanı. - Tom is his own worst enemy.

make it worse
daha da kötüleştirmek
make it worse
içinden çıkılmaz hale getirmek
to make matters worse
işin daha da kötüsü, üstüne üstlük
worsen
{f} kötüleştirmek
worsen
{f} daha kötü olmak, kötüleşmek, kötüye gitmek; (hasta) kötüleşmek; daha kötü bir hale getirmek, kötüleştirmek
worsen
kötüleş/kötüleştir
worsen
{f} beter etmek
worsen
{f} gerilemek
worst
en kötü şey

Şimdiye kadar yaptığın en kötü şey nedir? - What's the worst thing you've ever done?

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık. - The worst thing about summer is the heat.

worst
en kötü şekilde

Bize en kötü şekilde ihanet edenler her zaman bizim için gözde olanlardır. - Those who betray us in the worst way are always those who are dearest to us.

worst
en kötü biçimde
worst
üstün gelmek
Английский Язык - Английский Язык
make worse
Избранное