Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız.
- We've got to fill this hole with something.
Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
- Then you just have to fill out this card.
Kavanozları suyla doldur.
- Fill the jars with water.
Bu vazoyu suyla doldurdu.
- She filled this vase with water.
... to a point where we can make full reusability work. ...