make brown, make golden; fry, saute

listen to the pronunciation of make brown, make golden; fry, saute
Английский Язык - Турецкий язык

Определение make brown, make golden; fry, saute в Английский Язык Турецкий язык словарь

brown
kahverengi

Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var. - There is a small brown dog under that table.

Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim. - When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.

brown
kahverengi,v.kahverengileş: adj.kahverengi
brown
usanmak
brown
esmerleştirmek
brown
kahverengileşmek
brown
(Gıda) pembeleşmek
brown
(Gıda) kavurmak
brown
{f} kahverengileş

Sonbaharda yapraklar kahverengileşir. - The leaves turn brown in the autumn.

brown
brown paper kahverengi veya diğer koyu renk bir ambalaj
brown
güneşten yanmış
brown
brown bread siyah ekmek
brown
kızartmak
brown
kahve rengi
brown
esmer derili
brown
Malezya ırkına mensup
brown
{f} karamak
brown
{f} kızarmak
brown
{f} karartmak; kararmak
Английский Язык - Английский Язык
{f} brown
make brown, make golden; fry, saute
Избранное