Kaldırım iyi korunmuştur.
- The sidewalk is well maintained.
Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu.
- Dan maintained his innocence all along the lawsuit.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
- Tom maintained his innocence.
Tom benim için saatimi onardı.
- Tom repaired my watch for me.
Bu kırık vazo onarılamaz.
- This broken vase cannot be repaired.