mümkünse

listen to the pronunciation of mümkünse
Турецкий язык - Английский Язык
if possible

I'd like to see you if possible. - Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.

Do this work by tomorrow if possible. - Mümkünse yarına kadar bu işi yap.

would you mind
mümkün
possible

Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents? - The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

mümkün
{s} feasible

His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible. - Onun planının gerçekleşmesi çok zor görünüyordu, ama çok geçmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğu anlaşıldı.

At first blush, Tom's suggestion seemed feasible. - İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

Tom won't likely be able to cope with the situation. - Tom'un durumun altından kalkabilmesi pek mümkün olmayacak.

Tom knew Mary wasn't likely to know how to speak French. - Tom, Mary'nin Fransızca konuşmayı bilmesinin mümkün olmadığını biliyordu.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение mümkünse в Турецкий язык Турецкий язык словарь

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası