The commander exposed his men to gunfire.
- Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
The soldiers were exposed to the enemy's fire.
- Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
Tom was subject to physical and emotional abuse.
- Tom fiziksel ve duygusal istismara maruz kalmıştı.
He was subjected to severe criticism.
- Ağır eleştiriye maruz kaldı.
It's dangerous to expose babies to strong sunlight.
- Bebekleri güçlü güneş ışığına maruz bırakmak tehlikelidir.
In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
- Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
- Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
Man is the only animal subject to becoming an imbecile.
- İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.