Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
O, postere bakmak için durakladı.
- He paused to look at the poster.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
... Another way of saying it is that I'm looking at a ...
... the Roman Empire resurrected as you walk through the streets of Rome looking at the ruins. ...