Tom bunu uzun süre önce yapmalıydı.
- Tom should've done that long ago.
Uzun süre önce o filmi izledim.
- I saw that film long ago.
Onu uzun zaman önce yapmalıydı.
- He should have done that long ago.
O uzun zaman önce oldu.
- That happened long ago.
There was a Roman fort here long ago.
... wasn't that long ago. ...
... This was recognized long ago when people started building ...