Arabamın elektrikli camları ve elektrikli kapı kilitleri var.
- My car has power windows and power door locks.
Tom kapılarındaki kilitleri değiştirdi.
- Tom changed the locks on his doors.
Kısa saç stilini severim.
- I like the short hairstyle.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Tom her zaman kapısını kilitlemek için dikkat eder.
- Tom is always careful to lock his door.
Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir.
- It is an act of cruelty to lock a small child in his room.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Tom ofis kapısını kilitli buldu.
- Tom found the office door locked.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi.
- Every lock of Mary's hair was in place.
Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
- Piotr has black hair but Lech has blond hair.
Evdeki her kapı kilitlidir.
- Every door in the house is locked.
Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.
- Tom double-checked his door to make sure it was locked.
O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
- He forgot to lock the door.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.
- I want this building locked.
Odana gitmeni ve kapıyı kilitlenmeni istiyorum.
- I want you to go to your room and lock the door.
If you put the brakes on too hard, the wheels will lock.
Brian thinks she's a lock to get a scholarship somewhere.
a pop and lock routine.
This door locks with a key.
We locked arms and stepped out into the night.
Give me the key, said my mother; and though the lock was very stiff, she had turned it and thrown back the lid in a twinkling.
Here the canal came to a check, ending abruptly with a large lock.
Even though he had not yet done so, Jack felt he had a lock on the game.
the application must first acquire a lock on a file or a portion of a file before reading data and modifying it.
... shown us, firmware locks aren't effective against dedicated attackers. People who want ...
... have no-notice inspection and so on, that adding signed firmware locks is not going ...