liebhaber

listen to the pronunciation of liebhaber
Немецкий Язык - Турецкий язык
[der] sevgili, âşık; meraklı, amatör
- {'li: pha: bır} r sevgili
seven kimse
mahbub
mahbube
aşığı
sevgilisini
meraklısı
Английский Язык - Турецкий язык

Определение liebhaber в Английский Язык Турецкий язык словарь

addict
{i} bağımlı

Mrs. Smith in televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsin. - You could say that Mrs. Smith is a television addict.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim. - I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

addict
bağımlılık yapmak
addict
(Tıp) addikt
addict
tiryaki
addict
müptelâ kimse
addict
alışık,müptela
addict
alışkanlık husule getiren
addict
{f} bağımlısı olmak
addict
bağımlı ol

Bayan Smith'in TV'ye bağımlı olduğunu söylemek bir abartı değil. - It's not an exaggeration to say that Mrs. Smith is addicted to TV.

Cidden bağımlı olduğumu düşünüyorum. - I think I'm seriously addicted.

addict
düşkün olmak addictive tiryaki eden
addict
kendini vermek
addict
bir şeye düşkün kimse
addict
(Tıp) Bir itiyada düşkün, tiryaki (özellikle alkol, ilaç veya uyuşturucu madde müptelası)
addict
be addicted to alışmak
addict
(fiil) alıştırmak, alışmak, bağımlısı olmak, tiryaki olmak
addict
{i} düşkün

Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür. - Tom is addicted to chocolate cookies.

Sami ona çok düşkündü. - Sami was so addicted to that.

addict
(isim) bağımlı, tiryaki; düşkün, meraklı
addict
tiryakisi olmak
addict
{f} alışmak