Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
- The police suspended Tom's licence on the spot.
Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom has had his licence suspended.
Ben geçici bir ruhsat aldım.
- I've got a provisional licence.
O ehliyetsiz araç kullanıyor.
- He drives without licence.
O kadının sürücü ehliyeti yok.
- She doesn't have a driving licence.
O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
- He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.
O kadının sürücü ehliyeti yok.
- She doesn't have a driving licence.
Balıkçılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a fishing license?
Avcılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a hunting license?
Sürücü lisansım bu ayın sonunda sona eriyor.
- My driver's license expires at the end of this month.
Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
- We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
Özel plakanız var mı?
- Do you have special licence plates?
O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
- She bought him a car, but he didn't have a driver's license so he couldn't drive it anywhere.
Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
Neden ehliyet almama izin vermedin?
- Why wouldn't you let me get a driver's license?
Ehliyetine bakmama izin ver.
- Let me take a look at your driver's license.
Tom'un bir izin belgesi var mı?
- Does Tom have a license?
They accused them of sexual licence and homosexuality.