The police suspended Tom's licence on the spot.
- Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
I had my licence renewed a week ago.
- Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.
My driver's license expires at the end of this month.
- Sürücü lisansım bu ayın sonunda sona eriyor.
You'll be receiving your license in the mail.
- Posta ile lisansını alacaksın.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
He has a master's degree in mathematics.
- O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.
I'm planning to go to graduate school.
- Yüksek Lisans okuluna gitmeyi planlıyorum.
Mary is a graduate student.
- Mary bir yüksek lisans öğrencisidir.