Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Neyin olduğuna bir bakayım.
- Let me see what you've got.
Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.
- Let me see the pictures you took in Paris.
Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Kongre merkezine daha yakın bir oda isterseniz lütfen bize bildirin.
- If you'd prefer a room closer to the Convention Center, please let us know.
Başka bir oda ayırmamızı istiyorsanız, lütfen hemen bize bildirin.
- If you wish us to reserve an alternative room, please let us know immediately.
Neyin olduğuna bir bakayım.
- Let me see what you've got.
Yarın nasıl hissedeceğime bir bakayım.
- Let me see how I feel tomorrow.
Lemme go!.
Let me see. What should I make for dinner tonight?.
... So let me see-- ...
... And on behalf of Google, let me extend our warmest welcome ...