Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Polis kazadan bizi haberdar etti.
- The police informed us of the accident.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.