Bir santimetre bir uzunluk ölçüsü birimidir.
- A centimeter is a unit of length.
Saçım, Jane ile aynı uzunluktadır.
- My hair is the same length as Jane's.
Ona ödünç para vermek zorundaydım.
- I had to lend to him money.
Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum.
- I don't lend my books to any of the students.
Tom parayı bana ödünç vermeyi önerdi.
- Tom offered to lend me the money.
Tom'un Mary'den video kamerasını ona ödünç vermesi için isteme cesareti yok.
- Tom doesn't have the courage to ask Mary to lend him her video camera.
Tom, gözlüğünün camlarını ılık, sabunlu suyla yıkayıp onları bir bezle kuruttu.
- Tom washed the lenses of his glasses with warm, soapy water and dried them on a cloth.
Defterimi sana ödünç vereceğim.
- I'll lend you my notebook.
Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
- Can you lend me a stapler?
If the public looks at the condition of America's children largely through a negative lens, worries Child Trends , it may be more difficult to promote child well-being..
Tom lost a contact lens.
- Tom bir kontakt lens kaybetti.
Have you found your contact lenses?
- Kontak lenslerini buldun mu?