There is yet one minor blemish.
- Henüz küçük bir leke var.
Salmonella outbreaks blemished spinach importers' reputation for running clean factories.
- Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.
My hands are stained with paint.
- Ellerim boya ile lekelendi.
This fabric stains easily.
- Bu kumaş kolayca lekelenir.
How can I remove the spots of blood from the shirt?
- Gömlekten kan lekelerini nasıl çıkarabilirim?
The incident left a spot on his reputation.
- Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
Dan found blood spatter on the wall.
- Dan duvarda kan lekesi buldu.
There were blood spatters on the wall.
- Duvarda kan lekeleri vardı.
There were ink blots on the paper.
- Kağıtta mürekkep lekeleri vardı.
I got an ink blot on this form.
- Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım.
Most of the surface of the Sun has a temperature of about 5400 degrees C, but in a big sunspot the temperature can drop to about 4000 degrees C.
- Güneş yüzeyinin çoğu 5400 santigrat derecelik bir ısıya sahiptir ama büyük güneş lekesinde sıcaklık yaklaşık 4000 santigrat derece düşebilir.
Why do you like smearing China so much?
- Neden Çin'i bu kadar lekelemekten hoşlanıyorsun?
I got an ink blot on this form.
- Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım.