Tom o zaman o bandoyu hiç duymadı bile.
- Tom had never even heard of that band at that time.
Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
- What's your favorite band?
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
- A band led the parade through the city.
Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz.
- We don't have enough bandwidth to use that service.
I can barely afford to buy enough food to feed my family.
- Ich kann es mir kaum leisten, genügend Nahrungsmittel für meine Familie zu besorgen.