Bana ders anlatmak zorunda değilsin.
- You don't have to lecture me.
Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
- The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
Çok az sayıda kişi derse geldi.
- Few people came to the lecture.
Ben edebiyat üzerine ders vereceğim.
- I will lecture on literature.
Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.
- The scientist gave a lecture on the structure of the universe.
Konferans vaktinde başladı.
- The lecture started on schedule.
Çok sayıda öğrenci konferansta hazır bulundu.
- Many students were present at the lecture.
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz?
- Don't you just hate unorganized lecturers?
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Sadece örgütlenmemiş okutmanlardan nefret etmiyor musunuz?
- Don't you just hate unorganized lecturers?
Öğrenciler amfiye akın ettiler.
- The students streamed towards the lecture hall.
Onun konferansları çok uzun.
- His lectures are very long.
Konferanslar hakkında hassassın.
- You are sensitive about lectures.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Konferansçının belâgatlı konuşmasından derinden etkilendik.
- We were deeply impressed by the lecturer's eloquent speech.
Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar.
- In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.
Konuşmacı hızlı konuştuğu için az sayıda kişi onu izleyebildi.
- Because the lecturer speaks quickly few people could follow him.
Konuşmacının sesi kolayca tüm salon boyunca duyulur.
- The lecturer's voice is easily heard throughout the entire hall.
During class today the professor delivered an interesting lecture.
... a lecture that I had given to the American Economic Association when I was the United ...
... lecture the inability to make a comparison can be actually disastrous ...