least preferable

listen to the pronunciation of least preferable
Английский Язык - Турецкий язык

Определение least preferable в Английский Язык Турецкий язык словарь

last
son

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi. - Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

last
{f} sürmek

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

last
{s} geçen

Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir. - This is the hotel where we stayed last year.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

last
{f} dayanmak
last
bitmemek
last
son olarak

Tom son olarak vardı. - Tom was the very last to arrive.

Son olarak ailemle birlikte Disneyland'a gittiğimden beri uzun zaman oldu. - It has been so long since I last went to Disneyland with my family.

last
herkesten sonra
last
en son

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

Tom'u en son ne zaman gördün? - When did you last see Tom?

last
herşeyden sonra
last
{f} sür

Yağmur beş gün sürdü. - The rain lasted five days.

Yağmur bir hafta sürdü. - The rain lasted a week.

last
{i} ölüm

Geçen yıl Flipinlerde, depremler ve deprem dalgaları 6000'den fazla kişinin ölümüne sebep oldu. - Last year in the Philippines, earthquakes and tidal waves resulted in the deaths of more than 6,000 people.

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer. - Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.

last
en sonra
last
{i} kundura kalıbı
last
sonuncu olarak
last
(zarf) son, sonunda, sonuç olarak, son kez, son olarak
last
en nihayet
last
gayet
last
son kez

Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum. - I don't remember the last time I climbed a tree.

O, son kez yaptığından daha iyi yaptı. - He has done better than last time.

last
son mudafaa
Английский Язык - Английский Язык
last

More rain is the last thing we need right now.

least preferable

    Расстановка переносов

    least pre·fe·ra·ble

    Турецкое произношение

    list prefrıbıl

    Произношение

    /ˈlēst ˈprefrəbəl/ /ˈliːst ˈprɛfrəbəl/
Избранное