Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
- In their discourse after dinner, they talked about politics.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Biz onun arkasından odaya girdik.
- We entered the room after him.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
- She was very well before lunch, but felt sick afterward.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
- What does he do on Saturday afternoons?
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We don't have class on Wednesday afternoons.
Okuldan sonra onun hakkında konuşalım.
- Let's talk about it after school.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
- I'm going to see Mary this afternoon.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.