İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
- The obstacles to our progress have been removed at last.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- At last, the truth became known to us.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.
- At last, they purchased freedom with blood.
Nihayet, Japonya'nın bu bölümüne bahar geldi.
- At last, spring has come to this part of Japan.