Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
- Boredom is one of the most luxurious things.
Can sıkıntısı onun en kötü düşmanı.
- Boredom is his worst enemy.
Otistik çocuklar can sıkıntısının ne olduğunu bilmezler.
- Autistic children don't know what boredom is.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
- Boredom is one of the most luxurious things.
Can sıkıntısı çok büyük bir sorundur.
- Boredom is a huge problem.
Can sıkıntısı en lüks şeylerden biridir.
- Boredom is one of the most luxurious things.
Isn't life one hundred times too short for boredom?
- Ist das Leben nicht hundertmal zu kurz für Langeweile?
I distracted myself from the boredom of my long journey by reading mysteries.
- Ich lenkte mich von der Langeweile meiner Reise ab indem ich Kriminalromane las.