It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
- Lanet, uyuyamıyorum çünkü o lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
Damn! I forgot to buy rice.
- Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.
It is better to light a candle than to curse the darkness.
- Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
She cursed him for causing the accident.
- Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
Wisdom is a curse when wisdom does nothing for the man who has it.
- Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.
There was not a bloody soul.
- Lanet olası bir ruh yoktu.
Shut that bloody door!
- O lanet kapıyı kapat!
Damned, you look good!
- Lanet, iyi görünüyorsun!
Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
- Lanet, uyuyamıyorum çünkü o lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
For fuck's sake, where did I put my goddamn house keys?
- Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
Tom cursed himself for his carelessness.
- Tom dikkatsizliği için kendini lanetledi.
The witch cursed the poor little girl.
- Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.